08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Mahir Ünal: Sosyal medyada dezenformasyonla mücadele için yasal düzenleme kaçınılmaz

Ünal, "Dezenformasyonla mücadele, terörle mücadele kadar önemli. Çünkü biz terörü silahlı şiddete dayalı bir yapı olarak anlayamayız. Terörün ortak amacı kaos oluşturmak, 'düzen' fikrini ortadan kaldırmaktır. Dezenformasyon dediğimiz ve inşa edilmiş sahte gerçeklik üzerinden toplumlar üzerinde çok ciddi anlamda bir algı operasyonu yapılıyor. Sosyal medya yalanları, sosyal medyada oluşturulmak istenen sahte gerçeklikle ilgili ciddi düzenlemelere gidiyor" ifadelerini kullandı. Daha önce çıkarılan sosyal medya düzenlemesini hatırlatan Ünal, "Bu bir ayağı işin. Bu tarafsız platformlarda paylaşılan yalan haberlerin de orada oluşturulan dezenformasyonun ortaya koyduğu bir terör biçimi var. Ve bununla bütün dünya mücadele ediyor" diye konuştu. AK Parti'nin yeni bir sosyal medya düzenlemesini gündeme aldığını kaydeden Ünal, şunları kaydetti: "AB dezenformasyonla mücadele anlamında hangi yasal adımları attı, hangi düzenlemeleri getirdi bunun incelemesini yapıyoruz. Bu incelemelerimiz tamamlandığında yine Avrupa’yı temel alarak dezenformasyonla mücadeleye ilişkin bir yasal düzenleme kaçınılmaz. İnternet coğrafyasında mücadele edilen ortak düşman dezenformasyon. Diğer ülkelerin de bizim de ortak düşmanımız dezenformasyon. Burada tam da özgürlüklerin rahat bir şekilde kullanabilmesi, kişisel verilerin korunmasından, özel hayatın dokunulmazlığına, kişi haklarının korunmasından, insanların özel hayatlarına dönük yapılan dezenformasyona bir çözüm bulma çabasında şu anda dünya. Biz de bu çabaların bir yerinde yapılan düzenlemeleri örnek alarak bir benzer düzenlemeyi hayata geçireceğiz."

2 yıl önce

Emniyet sosyal medyadaki sahte 'orman yangını' paylaşımları ile ilgili uyardı

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; Son günlerde, ülkemizde büyük bir toplumsal üzüntüye ve mağduriyetlere sebep olan orman yangınları ile ilgili olarak sosyal medya platformlarında; •Başka ülkelerde gerçekleşmiş orman yangınlarına ilişkin görüntüler olmasına rağmen ülkemizde meydana gelmiş gibi yansıtılan, •Birtakım film sahnelerinden alınan, •Ülkemizde yaşanan ancak eski tarihli olduğu bilinen yangınlara ait görüntüler tekrar gündeme taşınarak dezenformasyon faaliyetleri yürütülmektedir. Bu tür faaliyetler, vatandaşlarımız üzerinde daha büyük bir üzüntüye sebebiyet vermekte, ayrıca sahada büyük bir özveriyle ve gayretle mücadele eden ilgili personelin ve gönüllülerin emeğine de halel getirmektedir. Sosyal medya platformlarında bu tür dezenformasyon faaliyetleri yürüterek halk arasında korku ve panik yaratan; halkın bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine alenen kin ve düşmanlığa tahrik eden, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini,  Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini alenen aşağılayıcı nitelikte paylaşımda bulunan şahıslar yapılan çalışmalar sonucu tespit edilmekte ve gecikmeksizin adli mercilere gönderilerek gerekli yasal işlemler yapılmaktadır. Türk polis teşkilatı olarak, her alanda olduğu gibi sanal ortamda da suç ve suçluyla mücadelemiz kararlılıkla devam etmektedir.

2 yıl önce

Süleyman Soylu: Sosyal medyada paylaşımların %90'ı yalan, tezvirat

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ve Kültür Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Yargın Koordinasyon Merkezinde basın açıklaması yaptı. Pakdemirli, kırsal yangınların yanında yerleşim yeri yangınlarının önlenmesinde de orman teşkilatının çok büyük gayret sarf ettiğini söyledi.   Hem Antalya hem de Muğla'daki yangınlarda birinci odağın mecburen yerleşim yerleri olduğunu belirten Pakdemirli, "Marmaris'teki yangın, devam ediyor. Bu yangın, şu anda stabil. Öğleden sonra değişen hava şartlarıyla potansiyel tehlikeler içeriyor ama ekibimiz, şu anda bununla ilgili çalışmalarına devam ediyor." diye konuştu. Sabah saatlerinde tüm yangınların üzerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile hava aracıyla hem koordinasyon hem de inceleme yaptıklarını aktaran Pakdemirli, notlar alıp ilgili ekiplere ilettiklerini dile getirdi. Pakdemirli, Köyceğiz'deki yangın için özellikle kara birliklerinin gücünü artırarak, hem karadan hem de havadan ciddi bir çalışmayla müdahale ettiklerini vurgulayarak, "Köyceğiz'de yangın halen dağlık arazide devam ediyor. Oraya iki helikopter ve 1 uçak müdahale ediyor. Yerleşim yerlerinden uzak bir yangın, halen devam ediyor. Buradaki yangın önemli ve yaygın bir yangın." ifadesini kullandı. ''GÜNDOĞMUŞ'UN TAHLİYE EDİLMESİ SÖZKONUSU'' Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, şunları kaydetti: "Milas yangınına da müdahale ediyor olacağız, Seydikemer'de iki yangın devam ediyor, Muğla üzerinde. Ancak bunların, diğer saydığım yangınlara göre ciddiyeti daha az. Manavgat yangını halen devam ediyor. Bugün itibarıyla Gündoğmuş'un tahliye edilmesi söz konusu oldu. Gündoğmuş yangını devam ediyor. Tunceli Hozat, yeni bilgi geldi şu anda kontrol altına alındı. Şu anda ana odak olarak Muğla ve Antalya yangınları devam ediyor. Çok kısa bir süre önce aldığımız haberle de Isparta'da Sütçüler mevkisinde saat 11.30 sularında bir yangın daha çıktı. Ona da hemen 1 uçak, 15 arazöz, ve 200'ün üzerinde personel sevk ettik, burada da çalışmalara başladık. İlerleyen saatlerde bununla alakalı da gerekli çalışmaları ve gerekli bilgileri veriyor olacağız." ALEVLERİN TERMİK SANTRALE YAKLAŞTIĞI İDDİASI Sosyal medyada yangının termik santrale yaklaştığı ve riskli olduğu yönündeki iddialara değinen Pakdemirli, "Termik santralle ilgili 'risk altındadır' veya 'değildir' gibi bir durum meydana geldi. Sayın Bakanımızla geldiğimizde akşam saatlerinde bilgisayarda matematiksel modelleme ile baktığımızda, rüzgar durumuna baktığımızda bir risk görünmemekle beraber hem yangının hem de termik santrallerin özelinde bir ziyaret gerçekleştirdik. Şimdilik orada bir problem görünmüyor. Rüzgar da o yönde esmiyor. Bir problem yok, ilerleyen saatlerde bir değişiklik olursa bununla ilgili de karşı ateş ve diğer tekniklerle müdahale etmek için arkadaşlarımız gerekli tahkimatı yaptı. Bununla ilgili bir değişiklik olursa ilerleyen saatlerde bilgi veririz. Ancak şu anda inşallah olmayacak diye düşünüyoruz." dedi. "TÜM YANGINLAR SÖNENE KADAR BURADA ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYOR OLACAĞIZ" Hava sıcaklığının 40 derecenin üzerinde olduğunu, rüzgarın çok hızlı estiğini ve nemin de son derece düşük olduğunu belirten Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Meteorolojik olarak yarın yine tüm zamanların en düşük nemiyle, yüzde 8 gibi bir nemle karşı karşıya kalacağız. Normal şartlarda, yaz mevsimde yüzde 30'un altında bir nemin ne Antalya ne de Muğla'da olmaması gerekir diye düşünüyoruz ama şartlar bunu gerektirdi. Bu zorlu şartlar altında mücadelemiz devam ediyor. Devlet, tüm kamu kurumları, belediyeleri, jandarması, AFAD'ı, UMKE'si, sağlık ekipleriyle, en başta kahraman ormancılarıyla buna müdahale ediyor. Üç bakan burada. Tüm yangınlar sönene, vatandaşımız eski, normal hayatına kavuşana kadar burada çalışmalarımızı sürdürüyor olacağız. Tüm bu yangınlara 16 uçak, 9 İHA, 51 helikopter, 1 insansız helikopter, 850'nin üzerinde arazöz, 150'nin üzerinde iş makinesi ve 5 binin üzerinde tüm kamu kurumlarından personelle müdahalelerimiz devam ediyor. Uçaklar konusunda alan çok yaygın olduğu için vatandaşlar semaya baktığında çoğunlukla gözleri uçak arıyor ama arazi yaygın, defalarca da sortiler yapılıyor." Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, sözlerine şöyle devam etti: Muğla'da sabahtan binden fazla helikopter sortisi ve 3 bin tondan fazla su atıldı. Yerleşim yerleri odaklı gidiyoruz, maalesef ormanlarımızı bırakmak durumunda kalıyoruz. Marmaris özelinde yangında da çok ciddi yerleşim yeri tahkimatı ile çalıştık. Yerleşim yerlerinin güvenlik altına alınması belediyenin işi. Belediyelerimizin bunları tahkimatı konusunda ormanla işirliği içinde ileriye dönük tedbir alınması gerekir diye düşünüyorum.  İlk yağmurlarla dikime başlıyoruz. Anayasanın 169. maddesi asla ve asla orman alanları daraltılamaz diyor, bunun istisnaları var. Bu istisnaların içinde rahmetli Özal'dan beri 40 yıldan beri olan konu, turizm alanı tahsis edilecekse edilir. Kurumlardan görüş alınır, turizm alanı ilan edilecekse edilir. Bunun için ormanların yakılması gibi spekülasyonların yapılması yanlıştır. Bir genel başkanın söylemesi üzücüdür. Ormanları kimse yakamaz, böyle hainler varsa cezasını adli merciler verecektir. Provokasyonlara dikkat etmemiz lazım.  Amfibik dediğimiz hem karada giden hem de suda yüzen demektir, suyu toplar, alır, sonra da iniş yapacağı noktaya gider ve atışını yapar. Amfibik uçaklar tercihimiz. Rusya, Azerbaycan, İspanya gibi ülkelerden gelen yardım taleplerine 'tamam' dedik. Bu yardımlar yavaş yavaş geliyor. Gelen pilotların bizim sistemimize adapte olması zaman alıyor. Her uçağın faydası var burada. Her gelen yardımı kabul etmiyoruz. Çünkü 5 tonun altında su atan uçaklar bizim uçuş patentinde de kalabalık meydana getirebiliyor. 5 ton ve üzeri su atan, tercihen amfibik uçakları tercih ettik. Hala uçaklar gelmeye devam ediyor. Sahada çalışan 16 uçak, 51 helikopter var. İHA'larımız, insansız helikopterlerimiz var.  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da son durumla ilgili şunları söyledi: Devletin bütün kurumları ayırt etmeden söylüyorum, yangınların bir an önce söndürülebilmesi için çaba sarfediyor. Pandemi geçirdik, tüm sağlık çalışanlarımıza moral verdik. Şimdi de buranın önde gelen kahramanları var, ormancılar... Ateşin üzerine giden insanlar. Hepimizin ciğerleri yanıyor, doğru. Bir ağaç büyütmek için çaba sarfeden ormancıların bedenleri yanıyor. Bir veklin paylaşımını gördüm, üzüldüm. 'Geldim bir ormancı görmedim.' Göremezsin tabi, ateşin içinde ormancı. Dün 13 ormancı Antalya'da yangının ortasından alındı, kahramanlarımız kurtuldu dedik. Buradan rant sağlarım düşüncesi sapkın bir düşüncedir. 2 selfie çekmekle sanki yangın söndürülüyor. Buradan herkese siyasi parti gözetmeksizin söylüyorum, herkesin bu konuda kahramanlarımızın morallerini yükseltmek görevimizdir.  Ana muhalefet partisi genel başkanından istirhamımız var. Eksiği söylersem, tweete yazıp şu da şöyleydi dersem sorumluluk mu bu? Sorumsuzluktur. Onlar da can hıraş mücadele ediyor, görmüyor muyum? SOSYAL MEDYADA YÜZDE 90'I YALAN Sosyal medyada herkes elinden geleni ardına koymuyor. Sosyal medyada yüzde 90'ı yalandır. İşi olan insanları yangını söndürmeye çalışıyor, işi olmayan insanlar dedikodu yapıyor. Ormanlık alanlarda gezip selfie çekmeyin. Arkadaşlarımızın moralini bozuyor. Araya nifak sokup milletin çalışma güdüsünü aşağıya almayalım. Sayın Genel Başkan 'hadsizler' diyorsunuz. Neyin hadsizliği var burada. YÜZLERCESİNİ TESPİT ETTİK Sosyal medyada bu işi körüklemeye çalışan yurtdışından yeni açılmış hesaplar var. Halkı korkutmak, nefret yaratmak için yapıyorlar. Gereğini yapıyoruz. Yüzlercesini tespit ettik. MUĞLA'DA SON DURUM Yerleşim yerlerine girmeden çoğu yangın başarıyla durdurulmuştur. Bu önemli bir şeydir, bu rüzgara rağmen, bu sıcaklığa rağmen. 8 yerleşim yeri tamamen boşaltılmıştır tedbiren. Allah'a şükür can kaybı yok. Börtü böcekten hayvanlara kadar kaybımız oldu, bunu da atlamamak lazım. İnsan canı kaybolmuş değildir. 5 yerleşim yeri de kısmen boşaltılmıştır.  70'in üzerinde bina kullanılamaz haldedir. NEFRET DİLİNDEN UZAK DURALIM Vatandaşımızın morali bozulacak diye üzülüyoruz. Tekrar istirham ediyorum. Sosyal medyayla ilgili son bir şey söylemek istiyorum. Bir kamplaştırma oluşturmak istiyorlar. Lütfen bu nefret dilinden, bu öfke dilinden uzak duralım. Siyasetçiler çok siyaset yapmak istiyorlarsa, ki ben de siyasetçiyim, bunu yangında yapmasınlar. Bazen beklediğimizden fazla yardım geliyor. Bunları konuşlandırabileceğimiz bir yer, kurumlarımız bunu koordine ediyor. Neye ihtiyaç olduğu açıklamasını AFAD'dan ve Valiliklerden bildireceğiz. Neye ihtiyacımız var, neye yok, bunu hep birlikte ortaya koyacağız. Tarım ve hayvancılık hasarları olsun, kimseyi yalnız bırakmayacağız.  SABOTAJ İDDİASI Cumhurbaşkanımız da kamuoyuna bilgi verdiğinde özel ekip kurulduğundan bahsetmiştik. 300'e yakın ihbar geldi. Bu ihbarların hepsiyle tek tek ilgileniyoruz. Yangına neden teşkil eden meseleler var. Gözaltında olanlar var. Yargımız kararını verecek. Sabotaj, dikkatsizlik, terör... Bunların her biriyle ilgili yaptığımız çalışmalar, bildiklerimiz var, teşebbüs etmeye çalışanlar var. Terör örgütü PKK, 3 yıldan beri ekonomik tesisler, ormanlar, vatandaşlarımızın araçları dahil olmak üzere hedef aldığı yerleri yakmak konusunda Kandil'den talimat alıyor. Bu açık ve nettir.  Yılbaşından beri 300'ün üzerinde eylem engellenmiştir. Özel ekiplerin çalışmaları devam ediyor. Bir vilayetimizde kendisine para aktarıldığını ifade eden bir kişi ele geçirilmiş ve yargıya teslim edilmiş ve tutuklanmıştır. Biz bunun nereden beslendiğinin arkasını iyi değerlendirdikten sonra anlayış ortaya koyabiliriz. Birileri bize birbirimize kışkırtmak istiyorlar. Bir ilçemizde oldu. 'Şunlar yaktı, linç edelim'. Yardım etmeye gelenler ve anneleri. Hiç alakaları yok. Bir kaosla karşı karşıya kalınacaktı. Yanlışi bir istihbarat kaynağı ile bizi yanıltmaya çalışanların da oyununa düşmeyiz.  Muğla'da yaklaşık 10 bin vatandaşımızı bulunduğu konutlardan tahliye ettik. Çadır ve konteyner ihtiyaçları, bunların tamamı tarafımızca karşılanacaktır. BAKAN ERSOY: YAPILAŞMA AMAÇLI TAHSİSİ MÜMKÜN DEĞİL Yangının kısa sürede kontrol altına alınması için yoğun çalışma yürütüldüğünü aktaran Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "İlk etapta yangınla mücadelede yangının tehlike altındaki yerleşim merkezlerinden uzaklaştırılması sağlandı." dedi. Hava şartlarının çalışmaları güçleştirdiğine dikkati çeken Ersoy, "Rüzgar da izin verirse en kısa sürede yangını kontrol altına alırız diye düşünüyoruz." ifadesini kullandı. Yangınla mücadeleyle ilgili tartışmalara değinen Ersoy, "Yangınla mücadele twitle olmuyor, bizzat sahada operasyonun içinde olarak oluyor. Özellikle sahanın içinde mücadele eden arkadaşlarımız, ilgili kurumlarımız işini çok iyi biliyorlar. Onların en çok ihtiyacı olan şey motivasyon." diye konuştu. Orman arazilerinin turizme açılıp açılmayacağı yönündeki tartışmaların da yersiz olduğunu ifade eden Ersoy, "Yanan orman arazilerinin herhangi bir sebeple, Anayasa, kanunlar gereğince yapılaşmaya veya başka amaçla tahsisi mümkün değildir. Yanan araziler öncelikli olarak tekrar orman arazileri ağaçlandırılır, orman haline gelmesi kanundur, mecburiyettir, zorunluluktur." ifadesini kullandı. Otellerdeki durum hakkında bilgi veren Ersoy, "Şu anda tamamen boşaltılmış bir tesisimiz yok. Kısmi tedbir amaçlı boşaltılıp birkaç saat içinde dolan tesislerimiz var." dedi. AMFİBİK KAÇ UÇAK VAR? Pakdemirli: Uçakların şu anda 6'sı amfibik. Bugün ilerleyen saatlerde İspanya'dan da gelecek. Onları da ilerleyen saatlerde ekibe dahile deceğiz.

2 yıl önce

“Sosyal Medya Düzenlemesi İhtiyacını Almanya ve Fransa da Hissetti”

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bir haftadır devam eden yangınlarla ilgili olarak yapılan bazı sosyal medya paylaşımlarını örnek göstererek, "Deprem oluyor, sel geliyor, ormanlarımız yanıyor, insanlarımız ölüyor, cinayet işleniyor. Biz o derdimizi bırakıp sosyal medya terörü ile uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bu durum artık bir sosyal medya sorunu olmaktan çıktı. Tam olarak adını koyacak olursak bu durum artık bir milli güvenlik sorununa dönüştü" dedi.  Selvi, "Bu olay artık beşinci kol faaliyetlerinin boyutlarını aştı. Küresel bir özellik kazandı. Amaç Türkiye’nin içinde bir kaos ortamı oluşturmak. O nedenle her olayı istismar ediyorlar, Türkiye’yi ayağa kaldıracak sinir uçlarını seçip, onlara dokunuyorlar. Çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar. Bunlar yabancı istihbarat servislerinin ve terör örgütlerinin desteği olmadan yürütülemez" düşüncesini dile getirdi.  Selvi, Almanya ve Fransa’nın sosyal medyayla ilgili kapsamlı bir düzenleme yaptığını belirterek, "İleri demokrasi ülkeleri olan Almanya ve Fransa bu ihtiyacı hissetti de bizim böyle bir sorunumuz yok mu? Onlarda belki sosyal medya istismarı düzeyinde ama bizde ise bu iş artık “Milli Güvenlik” sorununa dönüştü" dedi. Konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştüğünü söyleyen Selvi, Soylu'nun şu sözlerini aktardı: “Geçmiş dönemlerde ülkeleri istikrarsızlaştırmak ve kendi istikametinden ayırmak için kullanılan yöntemler şimdi sosyal medya üzerinden servis ediliyor. Yabancı istihbarat örgütleri, siyasi muhalefet, terör örgütleri ve ideolojik yapılanmalar var bunun içinde. Ve bunu takip eden masum halk var. Nefreti başka bir marjinal etki haline dönüştürmek istiyorlar. Üst akıl yalanı algı diye yutturmaya çalışıyor. Bu düpedüz yalan. Yabancı istihbarat servislerini, terör örgütlerini anlıyorum da demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan muhalefet partilerimiz bunlara niye alet olur? Mesele Erdoğan’a muhalefetse bunun demokratik kanalları var. Mesele Erdoğan’ı tasfiye etmekse seçim sandığı var. “Erdoğan’ı tasfiye edeceğiz” diye yabancı istihbarat servislerinin planlarına alet olunur mu? “Erdoğan nefreti” yüzünden ülke kaos ortamına sürüklenir mi? İstihbarat servisleri, terör örgütlerini, terör örgütleri ideolojik yapılanmaları besliyor. Böylece birbirini besleyen hormonlu bir yapı ortaya çıkıyor."

2 yıl önce

Emniyet’ten sosyal medya uyarısı: Doğruluğundan emin olmadığınız bilgileri paylaşmayın

Güvenli internet kullanımı için vatandaşlara rehberlik amacıyla başlatılan SİBERAY programının sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımda, bilgi kirliliğinin, "Doğru bilgilerin yanında veya dışında, yalan, yanlış ya da asılsız bilgilerin listelenmesi, yayılması." olduğu belirtildi. "YANLIŞ BİLGİ DOĞRUSUNA GÖRE ÇOK DAHA HIZLI YAYILIR" Bilgi kirliliğinin nasıl oluştuğuna ilişkin, "Sanal ortam, kullanıcılara kontrolsüz ve sınırsız paylaşım imkanı sağlar. Kontrolsüz ve teyitsiz olarak dolaşıma dahil edilen bilgiler arama motorları, sosyal medya gibi mecralarda yayılır. Acil durum ya da yoğun gündem gibi dönemlerde iletişim mecraları bu yayılmayı hızlandırır. Sonuç olarak bir karmaşa ve 'bilgi kirliliği' ortaya çıkar. Unutmayın, yanlış bilgi doğrusuna göre çok daha hızlı yayılır." ifadelerine yer verildi. Bilgi kirliliğinin zararlarını önlemek için nelerin yapılması gerektiğine ilişkin paylaşımda şunlar kaydedildi: "Sanal ortamdaki içeriklere eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşın. Doğruluğundan emin olmadığınız bilgileri paylaşmayın. Doğru bilgiye ulaşılabilecek kaynakları araştırın. Sosyal medyada hızla yayılan bilgilere şüpheyle yaklaşın, bilgiyi paylaşmadan önce farklı kaynaklardan teyit edin."

2 yıl önce

Sosyal medyada yayılan 300 ceset iddiasına cevap geldi: “Gerçekliği yok”

Kastamonu Valiliği sel felaketi nedeniyle bölgede 250-300 cesedin bulunduğu iddialarına cevap verdi. Valiliğin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Maalesef bugün bazı şahıslarca, 250-300 ceset toplandığı ve kimliklerinin tespit edilemediği şeklinde, gerçek dışı açıklamalarda bulunulmuştur. İlimizde şu ana kadar hayatını kaybeden 32 vatandaşımız bulunmaktadır. Sel felaketi ile mücadelemizi zaafa uğratmaya dönük, bu açıklamayı kınıyoruz."

2 yıl önce

Sosyal medya üzerinden provokasyon yapan Suriyeli gözaltında

Suriyeli olduğunu söyleyen ve sosyal medya üzerinden provokasyon yapan, M.M. isimli şahıs gözaltına alındı. M.M., "Ben Suriyeliyim" diyerek başladığı videoda Türkiye'ye küfür etti. Videonun yayılması üzerine, güvenlik güçleri şahsı yakalamak için harekete geçti. M.M. isimli şahıs, Kahramnmaraş'ta yakalanarak gözaltına alındı. Gaziantep'te yaşayan ve Suriyeli olduğunu söyleyen M.M. isimli bir şahıs, sosyal medya üzerinden bir video yayınladı. Şahsın yayınladığı videoda, Ankara'da yaşanan olaylar ve yangınlarla ilgili açıklama yaptığı görüldü. M.M. isimli kişi videonun devamında ise küfür ederek, videosunu sonlandırdı. Videonun yayılması üzerine, güvenlik güçleri şahsı yakalamak için harekete geçti. TEHDİT VE KÜFÜR Şahsın yayınladığı videoda, "Ben Suriyeliyim. Türkçe tam bilmiyorum. Ben sizi anlıyorum. Konuştuklarınızı duyuyorum. Ankara, İstanbul nereyi yakmışlar.. 'Hemen Suriyeli yakıyor.' Suriyeli evde oturuyor, çocukları var. Saldırmışlar. Hadi gelin, Gaziantep'te yapın." diyerek küfür ettiği görülüyor. VALİLİKTEN AÇIKLAMA M.M. isimli şahıs, Kahramnmaraş'ta yakalanarak gözaltına alındı. Gaziantep Valiliğinden yapılan açıklamada, "Bir sosyal medya platformunda yayımladığı provokatif video ile halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği anlaşılan kişi ile ilgili olarak yapılan çalışmada, şahsın ilimizde geçici koruma statüsünde bulunan M.M. isimli şahıs olduğu anlaşılmış olup, bulunduğu Kahramanmaraş ilindeki adreste yakalanarak ilimizde gözaltına alınmıştır." denildi. Açıklamada, gözaltına alınan şahıs hakkında adli ve idari işlemler başlatıldığı ifade edildi.

2 yıl önce

Sosyal medya düzenlemesi hızlandı… Almanya modeli üzerinde duruyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı bir televizyon programında TBMM'nin açılmasıyla birlikte sosyal medyaya yönelik bir düzenlemenin yapılması gerekliliğini vurgulamıştı. Meclis Araştırma Hizmetleri tarafından yapılan çalışma rapor olarak hazırlandı. SABAH'ın ulaştığı raporda, dünyada sosyal medya düzenlemeleri tek tek anlatıldı. SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ İÇİN RAPOR HAZIR Sosyal medya düzenlemesi ile yalan, nefret ve şiddet suçlarına hapis cezası getirilmesi öngörülüyor. Konuya ilişkin AK Parti Afyon Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ali Özkaya, TBMM Araştırma Hizmetleri'ne sosyal medya ile ilgili dünyadaki örnekler hakkında bir araştırma yaptırdı. ABD, AB, Almanya, Avusturya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin yaptığı sosyal medya çalışmaları detaylı bir şekilde incelendi. AK Parti düzenleme için özellikle Almanya modeli üzerinde duruyor. BİR MÜEYYİDE OLMAK ZORUNDA Özkaya, TBMM'ye getirmeyi düşündükleri düzenlemeye ilişkin "Gerçek hayatta suç olan her şey sosyal medyada da suç ama yalanla ilgili suç düzenlenmediği için bir boşluk var. Sosyal medya inanılmaz derecede etkili bir alan. Düzgün yürür, iyi işlerse ve kişiler birbirine karşı iftira atmaz, hakaret etmezse, terör ve şiddetin baskısını sunmazsa doğru ama aksi olursa buna bir müeyyide getirmek lazım. Bunu yapanın sonucuna katlanacağı, 1 yıldan 3 yıla veya 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası gibi cezalar getirilmeli. Yalanı, dezenformasyonu, iftirayı, şiddeti, kin ve nefreti, provokasyonu önleyen bir düzenleme yapacağız" dedi. İŞTE ÖRNEKLER Almanya... 2017'de Sosyal Ağların Düzenlenmesi Kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanunun amacı; sosyal ağlardaki nefret söylemi ve yalan haberlerle mücadele etmek, sosyal ağ platformlarını hesap verebilir hâle getirmek ve gerekli durumlarda platformlara cezai müeyyide uygulamak. Kanun, ülkede yalnızca 2 milyon ya da daha fazla kayıtlı kullanıcıya sahip sosyal ağlara uygulanabiliyor. Adalet Bakanlığı'nın bir sosyal medya şirketine ceza verebilmesi için mahkeme kararı gerekiyor. Yalan habere azami bir yıllık hapis ya da para cezası var. Kanununun yürürlüğe girdiği ilk 6 ayda, Facebook gelen şikâyete tabi içeriklerin yüzde 21,2'sini, YouTube yüzde 27,1'ini, Google+ yüzde 46,1'ini ve Twitter ise yüzde 10,8'ini kaldırdı. Bu yıl sosyal medya şirketleri yasa dışı içeriği kaldırmanın yanında, bu durumu Federal Kriminal Polis Dairesi'ne bildirmekle yükümlü kılındı. Kullanıcıların şikayet mekanizmalarına daha rahat ve doğrudan erişebilmeleri adına platformların sağlaması icap eden koşullar artırıldı, bu mekanizmaların "kolay kullanılabilir" olmaları şart koşuldu. ABD... Amerika'da, sosyal medya şirketlerinin yükümlülüklerine yönelik adım ABD Başkanı Donald Trump tarafından atıldı. Kararnamede; sosyal medya şirketlerinin ifade özgürlüğüne müdahale ettikleri, kendilerine uygun gelmeyen görüşleri bir nevi sansürledikleri ve kamuoyunu ilgilendiren olaylara ilişkin vatandaşların neyi görüp göremeyeceğini kontrol edebilecek bir güce sahip oldukları belirtildi. Kararname uyarınca Federal İletişim Komitesi, sosyal medya şirketlerinin içeriklere müdahale kriterlerini, müdahale edilen içeriklerin niteliğini ve müdahalenin iyi niyet gözetilerek yapılıp yapılmadığını incelemeye yetkili kılındı. Ayrıca Adalet Bakanı tarafından bir çalışma grubu oluşturularak sosyal medya platformlarının siyasi görüşe göre içerik erişimini şekillendirdiği varsayılan algoritmalar gibi tarafgirlik arz ettiği belirtilen çeşitli unsurlarının incelenmesi gerekli görüldü. COVİD-19 SALGINI MEZENFORMASYONU YAYMADA ÖRNEK GÖSTERİLDİ ABD Kongresi Araştırma Servisi tarafından hazırlanan bir raporda, özellikle Covid-19 salgınının sosyal medya mecralarında mezenformasyonun nasıl yayıldığını gözler önüne seren bir örnek olduğu belirtildi. Salgının kaynağı, virüsün yayılma şekilleri ve salgınla mücadele yöntemleri hakkında ortaya çıkan bilgi kirliliği, sosyal medya mecralarının içerikleri algoritmalarla biçimlendirme eğilimi ve kullanıcıların yalnızca beğendikleri paylaşımlar üzerinden özelleşmiş ağlar kurabilme olanakları gibi sebeplerle daha da ivmelendi. AVRUPA BİRLİĞİ Avrupa Birliği'nde çevrimiçi ortamlarda terörle alakalı içeriklerin yayılmasını engellemek amacıyla yapılan düzenleme 6 Haziran 2021'de yürürlüğe girdi. 7 Haziran 2022'de uygulanmaya başlayacak olan bu düzenlemenin gerekçesinde, çevrimiçi ortamların nefret, şiddet, aşırılık ve terörist propagandanın yayılmasına imkan tanıdığı söylendi. Terörist gruplarla somut pratiğin yanı sıra çevrimiçi mecralarda da mücadele edilmesi gerektiği vurgulanarak Avrupa Birliğine bu bağlamda yöneltilen tehditlerin engellenmesi şart koşuldu. TERÖRİST İÇERİK KAVRAMI Düzenlemede terör içeriklerinin ilgili ulusal otorite tarafından verilen kararı izleyen bir saat içerisinde kaldırılması, sosyal medya platformlarının sunduğu araçların suiistimalinin önüne geçilmesi ve kaldırılan içeriklerin diğer platformlarda tekrar paylaşılmasının engellenmesi amaçlandı. "Terörist içerik" kavramı, terör suçlarının işlenmesini kışkırtan veya savunan, terörist grupların aktivitelerini teşvik eden ya da terör suçlarının işlenmesine yönelik teknik bilgiler ve yöntemler gösteren içerikler olarak tanımlandı. PLATFORMLAR ŞEFFAF VE HESAP VEREBİLİR OLMALI Platformlar tarafından içeriklere yapılan müdahalelere dair yıllık raporlar hazırlanması; platformların şeffaf ve hesap verebilir olması; platformların içerik kaldırma kararlarına itiraz edilebilmesi; ihlal durumlarında ise sosyal medya şirketinin bir önceki yıldaki küresel cirosunun yüzde 4'üne kadar para cezası verilebilmesi öngörüldü. İlgili sosyal medya şirketinin merkezinin bulunduğu üye ülke, içerik kaldırma kararını izleyen 72 saat içerisinde karara itiraz edebilmekte. İtirazdan sonra içerik ya geri yüklenmekte ya da tamamen silinmekte. Servis sağlayıcılar veya içerik sağlayıcılar ulusal yetkilinin içerik kaldırma kararına 48 saat içerisinde itiraz edebiliyor. Avrupa Parlamentosu bünyesinde Nisan 2021'de hazırlanan bir raporda, dezenformasyonun demokratik süreçler ve insan haklarına etkileri mercek altına alındı. Raporda dezenformasyonun bir yandan düşünce özgürlüğü, mahremiyet hakkı ve toplumsal süreçlere katılım hakkı gibi hakları ihlal ettiği, öte yandan ise dezenformasyona karşı yürütülecek mücadelelerin de ifade özgürlüğü gibi diğer bazı hakları ihlal etme riskini taşıyabileceği söylendi. Raporda ayrıca dezenformasyonun kurumlara duyulan güveni tahrip ettiği, seçim süreçlerine müdahil olabildiği ve dijital zorbalıkla şiddete cevaz verebildiği vurgulandı. Bu doğrultuda dezenformasyona karşı atılacak adımların insan haklarını merkeze alması gerektiği ve yalnızca dezenformasyonun değil, dezenformasyonun yayılmasına olanak sağlayan yapısal koşulların da titizlikle irdelenmesinin öneminin altı çizildi. AVUSTURYA Avusturya, sosyal medya platformlarını müstakil bir kanunla düzenleyen az sayıdaki örnekler arasında. 1 Ocak 2021 itibarıyla yürürlüğe giren bir federal kanun, sosyal medya şirketlerinin yükümlülüklerini düzenledi ve paylaşımların kaldırılması ya da engellenmesi yönünde sorumluluklar tayin etti. Kanun, Avusturya'da faaliyet gösteren, ülkede ortalama yüz binden fazla kullanıcıya sahip ve yıllık cirosu 500 bin avrodan fazla olan yerli ve yabancı kâr odaklı platformlara uygulanıyor. PLATFORMLAR ETKİLİ VE ŞEFFAF OLMALI Platformlar kullanıcılara etkili ve şeffaf bir "şikâyet ele alma mekanizması" sunmak durumunda. Bu şikâyetler; cebir, tehdit, ısrarlı takip, telekomünikasyon araçları vasıtasıyla sürekli taciz, aşağılama, izinsiz görüntü kaydı, şantaj, terör örgütü üyeliği, suça teşvik veya Nasyonal Sosyalist aktiviteleri yasaklayan kanunlara yönelik ihlaller gibi suç unsuru oluşturan fiillere ilişkin yapılabilir. 24 SAAT İÇİNDE İÇERİĞİ KALDIRMAK MECBURİYETİNDE Platformlar şikâyete konu olan içeriğin yasa dışılığının açık olması hâlinde, ek bir tahkikat yürütmeksizin ilgili içeriği en fazla 24 saat içerisinde kaldırmak ya da erişime kapatmak mecburiyetinde. Yasa dışılığı açık olmayan içeriklerin kaldırılması için tanınan azami süre ise 7 gün. Silinen ya da erişime kapatılan içeriklere dair veriler, delil oluşturması sebebiyle azami 10 gün boyunca saklı tutulur. Bu süre yetkili kamu otoritesinin talebi hâlinde uzatılabiliyor. Sosyal medya mecraları ayrıca içerikler hakkında vermiş oldukları kararların incelenmesine yönelik şeffaf bir mekanizma sağlamakla da yükümlü. Arka arkaya talimat verilmesini gerektiren ve süreklilik arz eden ihlal durumlarında platformlar Kurul tarafından 10 milyon avroya varan para cezasına çarptırılabilir. FRANSA Fransa'da 22 Aralık 2018'de yalan haberlerin sosyal medya ekseninde demokrasiye yönelttiği iddia edilen tehditlerin önüne geçilmesi amacıyla, Enformasyonun Manipüle Edilmesine Karşı Mücadele Kanunu yürürlüğe girdi. "Yalan haber kanunu" olarak da bilinen Kanunun amacı, dijital mecralarda yalan haberlerin büyük bir hızda yayılmasının önüne geçmek ve yabancı devletler tarafından sosyal ağların manipüle edilmesini engellemek. Özellikle seçim süreçleri öncesinde ve seçimler esnasında bu türden manipülasyonların varlığına dikkat çekilmekte. Bu bağlamda ilk olarak sosyal medya platformlarının seçim süreçlerinde sponsorlu içerikler hakkında hesap vermeleri gerekmekte, ayrıca günlük belli bir sayıda bağlantının üzerine çıkan mecraların Fransa'da yasal bir temsilci bulundurmaları ve algoritmalarını kamuya açmaları şart koşulmakta. YALAN HABERLERİN YAYILMASINI ENGELLEMEK İkinci olarak da yalan haberlerin hızlıca yayılmasına engel olmak adına yasal işlem başlatılması öngörülmekte. Burada yalan haber nitelemesini yapmak davayı gören hâkime bırakılmakta ve bu nitelemede 1881 tarihli Kanun baz alınarak geliştirilen üç kriter uygulanmaktadır: Yalan haber açık olmalıdır, yapay yollardan ve büyük bir çapta yayılmaya başlamış olmalıdır, kamu düzenini veya seçimlerin güvenliğini bozma tehdidi barındırmalıdır. Ayrıca, erişim ve yer sağlayıcıların illegal içeriklere erişimi engellemek, nefret içeriklerini bildirmek, bazı illegal içeriklerle ilgili bilgi vermek, kimlik ve bağlantı verilerini depolamak ve iletmek, videoları dijital olarak işaretlemek gibi yükümlülükleri mevcut. NEFRET SUÇLARINA YENİ MAHKEME Diğer yandan, son olarak 24 Haziran 2020'de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından imzalanarak kanunlaşan hükümler arasında nefret suçlarına has yeni bir mahkeme kurulması ve konuya ilişkin Yüksek Yayıncılık Kurulu tarafından görev sınırları tayin edilecek bir gözlem merkezinin oluşturulması yer alıyor. İNGİLTERE İngiltere'de sosyal medya şirketlerine yönelik herhangi bir yasal düzenleme mevcut değil. Ancak dijital iletişim platformlarının yaygınlık kazanmasıyla birlikte İngiltere'de sosyal medyanın hem yabancı devletlerin ülke içindeki siyasi süreçlere müdahil olmasına hem de azınlıklara karşı nefret ve şiddeti teşvik eden içeriklerin artmasına sahne olduğu belirtildi. Bu doğrultuda İngiltere Parlamentosu konuya ilişkin incelemeler başlattı. Komisyonun 18 Şubat 2019'da yayımladığı raporda, "yalan haber" kavramı yerine mezenformasyon ve dezenformasyon ifadelerinin kullanılması gerektiği belirtildi. Yalan haberlerin hem olgulara hem de kamu yaşamına güveni azaltıp demokrasi ve kamuoyuna ilişkin olumsuz sonuçlara gebe oldukları kaydedildi. ÇEVRİMİÇİ GÜVENLİK KANUNU TASLAĞI İngiltere'de sosyal medya düzenlemeleri açısından somut bir adım atılarak öneriler ve tüm istişareler doğrultusunda "Çevrimiçi Güvenlik Kanunu" taslağı yayımlandı. Taslağa göre, çevrimiçi içerik paylaşım platformları ve arama hizmetleri özen yükümlülüğüne tabi kılınacak ve Ofcom bu şirketlere 18 milyon pound veya yıllık küresel cirolarının yüzde 10'u kadar (hangisi yüksekse) ceza verip duruma göre sitelere erişimi engelleyebilecek. "Kategori 1" olarak nitelendirilen sosyal medya şirketleri, yani en yaygın ve popüler mecralar, yalnızca yasa dışı içeriklerle değil, ceza gerektiren fiil eşiği altında kalmasına rağmen zarar verme riski taşıyan edimler ile mezenformasyon ve dezenformasyon gibi zararlı içeriklerle mücadeleye yönelik de yükümlülük altına alınacaklar. Şirketler demokrasi kaygısı güderek farklı bakış açılarına karşı nötr bir tavır takınacak ve değişik görüşlere farklı muamele uygulayamayacak. TASLAĞIN ÖNÜMÜZDEKİ YASAMA YILINDA KANUNLAŞMASI BEKLENİYOR Ofcom'un bünyesinde dezenformasyon ve mezenformasyon üzerine uzmanlardan oluşan bir komite kurulması da yine taslakta öngörüldü. Taslakta düzenlenecek içerikler 3 kategoride ele alındı. Bunlar yasa dışı içerikler, çocuklar açısından zararlı içerikler ve yetişkinler açısından zararlı içerikler. Yasa dışı içerikler genellikle terör suçları ve çocuk istismarı gibi fiilleri kapsamakta. Zararlı içerikler ise çocukların ya da yetişkinlerin fiziksel ya da psikolojik sağlığını bozabilecek paylaşımlar. Taslağın önümüzdeki yasama yılı içerisinde kapsamlı bir şekilde tartışılarak kanunlaşması beklenmekte.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 15 16